Saç ekimi, deneyimli uzmanlar tarafından yapıldığında genellikle güvenli ve minimal invaziv bir işlemdir. Ancak her cerrahi girişimde olduğu gibi, saç ekimi de bazı riskleri ve olası komplikasyonları beraberinde getirebilir. Bu potansiyel durumları önceden bilmek, hastaların bilinçli kararlar vermesini ve iyileşme sürecine daha hazırlıklı başlamasını sağlar. Bu yazıda, saç ekimi sırasında veya sonrasında meydana gelebilecek komplikasyonları ve bu riskleri nasıl en aza indirebileceğinizi ele alıyoruz.

Saç ekimi genellikle lokal anestezi altında uygulanan, yaşamı tehdit etmeyen bir işlemdir. Ancak hiçbir cerrahi müdahale tamamen risksiz değildir. Çoğu yan etki hafif ve geçicidir, fakat bazı durumlarda bireyin sağlık durumu, kullanılan teknikler ya da işlem sonrası bakım yetersizliği komplikasyon riskini artırabilir.

• En sık karşılaşılan yan etkilerden biri ödem yani şişliktir. Özellikle alın ve göz çevresinde oluşur ve genellikle operasyonu takip eden ilk birkaç gün içinde kendini gösterir. Zararsız olmasına rağmen rahatsızlık verebilir. Soğuk kompres ve bol su tüketimi şişliği azaltmaya yardımcı olur.
• Operasyon sırasında ve sonrasında az miktarda kanama da olağandır. Ancak kanama şiddetli olursa bu, pıhtılaşma sorunları ya da kafaya uygulanan baskıyla ilgili olabilir. Bu gibi durumlar genellikle cerrahlar tarafından kontrol altına alınabilir.
• Bazı hastalar, donör ya da alıcı bölgede geçici hissizlik veya karıncalanma hissi yaşayabilir. Bu durum, cilt altındaki sinir uçlarının işlem sırasında etkilenmesinden kaynaklanır ve genellikle birkaç hafta içinde kendiliğinden düzelir.
• Nadiren de olsa, saç köklerinin alındığı veya ekildiği bölgelerde enfeksiyon gelişebilir. Bu risk, hijyen kurallarına uyulmadığında artar. Aşırı kızarıklık, iltihap ya da ateş gibi belirtiler görülürse hemen kliniğe başvurulmalıdır.
• Bir diğer olası durum ise folikülit yani saç kökü iltihabıdır. Genellikle küçük, sivilce benzeri kabarıklıklarla kendini gösterir. Topikal antibiyotikler veya iltihap giderici ilaçlarla tedavi edilebilir ve çoğu zaman kısa sürede geçer.

Modern yöntemler, özellikle FUE tekniği, minimal iz bırakır. Ancak bazı bireylerde cilt yapısı nedeniyle küçük izler kalabilir. FUT tekniği kullanıldığında ise ense bölgesinde ince, çizgi şeklinde bir iz kalma ihtimali vardır.

Bazen de ekilen greftlerin tamamı tutmaz ve bu da bölgede seyrek ya da düzensiz saç görünümüne yol açabilir. Bu durumda ikinci bir seans ile düzeltme yapılabilir.

• En önemli adım, deneyimli ve alanında uzman bir cerrah seçmektir. Başarılı referanslara sahip, teknolojik altyapısı güçlü bir klinik tercih etmek komplikasyon riskini ciddi oranda azaltır.
• Operasyon öncesi değerlendirme de oldukça önemlidir. Cerrah, hastanın sağlık geçmişini, cilt durumunu ve donör saç kalitesini detaylı şekilde incelemelidir. Alkol, sigara ve bazı ilaçlardan kaçınmak gibi önerilere uymak da süreçte belirleyici olur.
• İyileşme sürecinde hijyen kurallarına uymak, doğrudan güneş ışığından korunmak ve kafa derisine gereksiz temas etmemek komplikasyonları önlemede etkili yöntemlerdir.