Aspirin Saç Dökülmesini ve Yeniden Saç Çıkmasını Destekler mi?
Genellikle ağrı ve iltihap azaltıcı olarak kullanılan aspirin, son zamanlarda saç dökülmesi ve yeniden saç çıkışı üzerindeki olası etkileriyle dikkat çekmeye başladı. Geleneksel bir saç dökülmesi tedavisi olmasa da, bazı araştırmalar aspirinin saç derisi sağlığı ve saç folikülü aktivitesi üzerinde etkili olabileceğini öne sürüyor. Peki gerçekten işe yarıyor mu?
Aspirin Saç Büyümesini Nasıl Etkileyebilir?
Aspirin, anti-inflamatuar özelliklere sahip olan asetilsalisilik asit içerir. Kronik saç derisi iltihapları; androgenetik alopesi (erkek tipi kellik) ve telogen effluvium gibi birçok saç dökülmesi türünün temel nedenlerinden biridir. Aspirin bu iltihabı azaltarak saç foliküllerinin daha sağlıklı bir ortamda çalışmasına yardımcı olabilir.
Bazı ön araştırmalar ve kullanıcı deneyimleri, aspirinin kafa derisindeki kan akışını artırarak saç foliküllerine daha fazla oksijen ve besin taşınmasına katkıda bulunabileceğini de öne sürmektedir. Ancak bu etkiler dolaylıdır ve kesinlik taşımaz.
Topikal Aspirin mi, Ağızdan Kullanım mı?
Ağızdan alınan aspirin tüm vücutta iltihaplanmayı azaltırken, topikal (cilde uygulanan) aspirin kullanımı saç derisine daha doğrudan etki edebilir. Bazı kişiler ezilmiş aspirin tabletlerini su veya şampuanla karıştırarak kafa derisine uygular. Ancak bu tür ev yapımı uygulamaların güvenilirliği ve etkinliği net olarak kanıtlanmamıştır. Ayrıca yeterince seyreltilmezse ciltte tahrişe neden olabilir.
Aspirin ve Prostaglandinler
Aspirin, saç folikül döngüsünü etkileyebilen prostaglandinleri (özellikle PGD2) engeller. PGD2’nin saç dökülmesiyle ilişkili olduğu bilinmektedir. Aspirin bu bileşiği baskılayarak saç dökülmesini yavaşlatabilir. Ancak bu konuda daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç vardır.
Aspirin Güvenilir Bir Saç Dökülmesi Tedavisi mi?
Şu an için aspirin, saç dökülmesine karşı standart veya tıbbi olarak onaylanmış bir tedavi olarak kabul edilmemektedir. Minoxidil veya finasteride gibi ilaçların aksine, aspirinin saç büyümesini desteklediğine dair güçlü klinik kanıtlar bulunmamaktadır. Gözlemlenen faydalar daha çok dolaylı ya da kişisel deneyimlere dayalıdır.